Pierre, küçüklüğünden beri kokuların büyüsüne kapılmış biriydi. Paris sokaklarında gezinirken, her köşe başında farklı bir koku ile karşılaşır, bu kokuların ardındaki hikayeleri merak ederdi. Annesinin taze lavanta demetleriyle doldurduğu evin kokusu, babasının sabah tıraşından sonra kullandığı keskin ve taze kolonya, Paris’in yağmurla ıslanmış taş sokaklarının ıslak kokusu... Pierre, her kokunun bir anıyı, bir duyguyu çağrıştırdığını keşfetmişti.

​

​

Büyüdükçe, kokuların peşinden dünyayı gezmeye karar verdi. İlk durağı İtalya oldu. Floransa'nın çiçek bahçelerinden ilham alan zarif ve sofistike kokuları keşfetti. Daha sonra, parfüm sanatının beşiği olan Fransa’nın güneyine gitti ve burada eski parfüm ustalarından dersler aldı. Her ülkede, her şehirde farklı bir koku, farklı bir hikaye vardı. İspanya’nın tutkulu ve enerjik narenciye kokuları, Japonya’nın dingin ve huzur verici çay törenlerinin kokuları, Hindistan’ın egzotik baharatlarla dolu mistik atmosferi...

​

​

Pierre, yıllar boyunca topladığı bu eşsiz ve özel kokuları, herkesle paylaşma hayaliyle geri döndü. Kendi markası olan Pierre Parfüm’ü kurdu ve dünyadan topladığı bu eşsiz parfümleri, sevenleriyle buluşturmak için bir e-ticaret sitesi açtı. Pierre Parfüm, yalnızca bir alışveriş sitesi değil; aynı zamanda Pierre’in dünyayı kokularla keşfetme tutkusunun bir yansımasıydı.

​

​

Her bir parfüm, Pierre’in dünyadaki maceralarından bir anıyı taşıyor. Floransa'daki bir bahçenin ferahlığını, Paris'in romantizmini, Tokyo’nun minimalist zarafetini... Pierre Parfüm’de her parfüm, sadece bir koku değil; aynı zamanda bir yolculuğa davet.